nedenhayir

Ana Sayfa

Neden mi HAYIR ?

REFERANDUMDA HAYIR DEMEK İÇİN İŞTE AKP GERÇEKLERİ...!!!
1.Başbakan Erdoğan bir Amerikan gazetesine yazdığı makalede Irak'a savaşmaya giden ABD'li askerlere dua etti:
"Irak'ta savaşan ABD'li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz."
"We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible."

By Recep Tayyip Erdogan
The Wall Street Journal
March 31st, 2003

2. Dışişleri Bakanı Gül "Dünya barışı için, barışı korumak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir."dedi. (
http://www.milliyet.com/2006/05/16/siyaset/siy03.html )

3. Yirmibeş İslam ülkesinin sınırlarını değiştirip hepsini Irak gibi yapma projesi olan ABD kaynaklı BOP'la ilgili Sayın Gül'ün görüşü: "Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek." (
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=181295)
Not: Vatandaşlarımızın % 72'si BOP'u tehlikeli görüyor.(25.07.2004 – Yeni Şafak)

4. Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın diyor ki:
"Ben Avrupa'ya gittiğimde kiliseye çok giderim, büyük zevk duyuyorum."
(II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:375)

5. Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı yapılan Sayın Mehmet Aydın, İslam dinini Müslüman olmayanlara tebliğ etmeye 'en DİNSİZCE hakarettir' dedi:
"Bazı müslüman kardeşlerimiz diyor ki yahu bir fırsat düştü, müslümanlığı anlatalım hıristiyanlara; Allah belki hidayetini gösterir. (Diyalog çalışmalarında)… işin ucunda bilmem adam kazanmak, üye kazanmak varsa, açıkçası bu bir din mensubuna yapılacak en DİNSİZCE bir hakarettir." (II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:322)

6. ABD Savunma Bakan yardımcısı Paul Wolfowitz: "Biz Irak'a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret vermiştir." (Irak işgalinden üç ay önceki Türkiye ziyareti esnasında yaptığı açıklamadan.)

7. Erdoğan, AJC örgütünden bugüne kadar "cesaret ödülü" alan 10 kişi içinde Yahudi olmayan tek kişi.

Tayyip Erdoğan'a "cesaret ödülü" veren "American Jewish Congress" (AJC) adlı kuruluş, WJC'ye bağlı. Theodore Herzl tarafından Dünya Musevilerini bir "ulusal yurda" kavuşturma amacıyla 19. yüzyıl sonunda kurulan "World Jewish Congress" (WJC) İsrail devletini kurmakla amacını gerçekleştirmiş bir Yahudi teşkilatıdır. Daha önce AJC tarafından 10 kadar kişi ödüle lâyık görülmüştü; bunlar arasında İsrailli veya Musevi olmayan tek kişi Tayyip Erdoğan. Listede İsrail'in önemli bütün başbakanları var. Türkiye başbakanına bu ödülün verilmesi de, verildiği mekân da anlamlı: HSBC bankasının New York merkezi… (
http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/20...5/tkivanc.html)

8. Bush, Erdoğan'a "Sen ne harika bir adamsın" dedi. (You are a great man) Kasım 2004

9. Çeçenler Rusların dilinde terörist. Erdoğan 3 Kasım seçimi sonrası AKP genel başkanı olarak 170 kişilik heyetle ziyaret ettiği Rusya'da teröre karşı işbirliğinden söz etti.

10. Erdoğan genel başkan sıfatıyla gittiği Çin'de de şöyle dedi:
"Tek Çin anlayışını destekliyoruz. Çin'in toprak bütünlüğü konusunda Türkiye'nin herhangi bir tereddüdü yok, saygısı vardır. Terörün dini, milleti, ırkı olamaz."

(Çin, işgal ettiği Doğu Türkistan'ı kendi toprağı sayıyor. Özgürlük mücadelesi veren 30 milyon Uygur Türkü kardeşimize de terörist diyor. Tayyip Bey'in sözü bu manada nasıl değerlendirilecek?)

(Tayyip Erdoğan, diline pelesenk olduğu üzere, Pekin'de de "Han, Mançur, Moğol, Doğu Türkistanlı, Tibetlisi ile Çin bir büyük mozaiktir. Bu da büyük zenginliktir" demeliydi (!) alıntı)

11. Yurtdışı turları ve ilginç temasların ardından Erdoğan, milletvekili oldu. Aradan dört buçuk yıl geçmesine rağmen AKP "Acil Eylem Planı"nı bile tatbik edemedi.

12. Kuzey Irak'ta askerlerimizin başına çuval geçirildi. Buna ciddi hiçbir tepki gösterilemedi.

13.Üstelik ağır ve ciddi çuval olayı sonrası "ABD'ye nota verecek misiniz?" sorusuna başbakan şöyle veciz(!) bir cevap verdi: "Bu müzik notası değil. Öyle aklınıza her estiğinde verilmez. Ağırlığı ve ciddiyeti vardır." (
http://www.hurriyet.com.tr/agora/art...sid=1&aid=2257 )

14. Erdoğan'dan enteresan bir açıklama: "Amerika'nın düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi; Diyarbakır işte bu proje içinde bir yıldız, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım."
(15 Şubat 2004, Kanal D, Teke Tek Programı) 18.02.2004. Hürriyet Gazetesi, sayfa: 20.

AB’nin yolu Diyarbakırdan geçer diyen, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partisini barajın altında bıraktı. Kendisi ancak iki dönem sonra bağımsız olarak meclise girebildi. Ne dersiniz aynı akibet AKP ve R.T. Erdoğan’ı da bekliyor olmasın. (M.G.Sıddıkoğlu)

15. Sözde Ermeni Soykırımı meselesinde Dışişleri bakanlığı, yetersiz kaldı. Üstelik Sözde Ermeni soykırım yasasını kabul eden ülkelere yenileri eklendi: İsviçre (2003), Slovakya (2004), Hollanda (2004), Polonya (2005), Litvanya (2005), Arjantin (2006)…

16. 1 Mart Tezkeresi reddedilmesine rağmen, bir genelgeyle, ABD'nin savaş araç-gereçleri Türkiye üzerinden nakledildi.

17. İsrail'in talebiyle ve onun güvenliği için, kamuoyuna rağmen Lübnan'a asker gönderildi.

18. Başbakan Erdoğan, İspanya Başbakanıyla beraber Medeniyetlerarası İttifak(!?) eşbaşkanı oldu. (Medeniyetler arası ittifak, Dinlerarası diyaloğun diğer bir ismidir.Gösterilen tepkiden dolayı, medeniyetler arası ittifak ifadesi kullanılıyor.)

19. Başbakan Erdoğan, BOP'un da (Büyük Ortadoğu Projesi) eşbaşkanı oldu. İkinci başkan, Bush.

20. Erdoğan, Gül ve bakanların baskısına rağmen 1 Mart tezkeresine 'hayır' diyen milletvekilleri, 22 Temmuz seçiminde aday gösterilmediler.

21. Tezkereye 'evet' denmesini isteyen Erdoğan "Her zaman 'hayır'da hayır yoktur. Rahat olun, gelişmeler kontrolümüzde" dedi.

22. Erdoğan, tezkere geçse de geçmese de ABD'nin harekatta kararlı olduğunu belirterek, Türkiye'nin 2003 yılı içinde 73 milyar dolar borç ödemesi olduğunu söyledi ve tezkerenin çıkmaması halinde Türkiye'nin ekonomik olarak çok sıkıntıya gireceğini ifade etti.
(Hatta Erdoğan'ın "Tezkereye hayır diyen, bana hayır demiş olur"… "Tezkere geçmezse memur maaşlarını ödeyemeyiz" dediği ifade edildi.)

23. Devlet Bakanı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, tezkerenin yararlarını sıraladı: "ABD ile her platformda stratejik ortaklığımız artarak gelişir."
(Irak'a ve Iraklılara yapılanlar da mı?)

24. AKP önderleri tezkerenin geçmemesi durumunda olacakları da hatırlattılar:
"Tezkereyi reddetmemiz Müslüman ülkelerden destek bulsa da dünyada etkili bir güce sahip olan Yahudi lobisinin desteğini kaybederiz."

KAFİRLERİ DOST EDİNMEYİN
“İnne hezel gurâne yehdî lilletî hiye egvemu.”(İsra/9)
“Şüphesiz bu kuran en doğru olana iletir” Daha sonra da, Müslümanları bu doğruluktan saptıracak tehlikeye dikkat çekilerek,

“Vela terkenu ilellezine zalemû fetemessekümünnâru “ (Hud/113)“ Zalimlere yanaşmayın, ( onlara yandaşlık etmeyin) yanarsınız”(Hud/113) buyrulmaktadır. Kur’anın bu tesbitne göre kur’andan ayrılmak ve sapmak, zalimlere yönelmek, onlara meyletmektir. Bu meylin miktarı önemli değildir. Onların yaptıkları haksızlıkları, zulümleri onaylar anlamına gelecek şekilde yüzlerine güleç bir yüzle bakmak bile yasaktır. Ayetteki “ Terkenû” sözü, yağcılık ve yardakçılık, haksızlıklara rıza göstermek, en Ufak bir şekilde bile olsa onlara meyletmek, onlardan yardım istemek olarak tefsir edilmiştir. ( Tefsiru’l Kur’ani’l Azim İbni Kesir 4/283)

Hud/113. Ve zulüm yapanlara yakınlık göstermeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah'dan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz. (Elmalılı meali)

Bu ayetin tefsirini yapan Müfessir Kurtubi “ Küfürle dostluk küfür, Allah’a isyan edenle dost olmak isyandır. Çünkü dostluk ancak sevgiden dolayı olur. Ancak bu hükmün bir tek ayrıcalığı, zalimle dostluk, onun kötülüğünden korunmak için (öyle görünmek şeklinde) çaresiz durumlarda olursa başkadır” demektedir. (Safvetü’t-Tefsir, Sâbunîi, 2/36)
Peygamberimiz de “ Kişi dostunun dininde (gidişatında)dir. Her biriniz kiminle dost olduğuna dikkat etsin.” Buyurmuştur. (Tac (Camiulil usul, K.Ahlak 5/81)

Enfal/73- Kâfirler de aslında birbirlerinin dostları ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz de öyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çıkar.

MUMTAHİNE SURESİ/13: “Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği (Yahudiler), kabirlerdeki kafirlerin ümit kestikleri gibi tamamen ahretten ümitlerini kesmiş bir toplumu dost edinmeyin.”

MUMTAHİNE SURESİ/8: “ Allah, sizi din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarından da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten onlara adil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah adil davrananları sever.”

MUMTAHİNE SURESİ/9: “ALLAH, sizi ancak din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost ve arkadaş edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.”
Tevbe suresi/23 :“ Ey imanlar! Eğer küfrü imana tercih ederlerse babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin…”
AllahIn Gazap ettiklerini Dost Edinmek
Mücadele suresi/14: ”Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan…..”

" KAFİRLERİ DOST VE VELİ EDİNMEYİNİZ. " (AL-İ İMRAN 28) " İNSAN DOSTUNUN DİNİ İLE DİNDARDIR." (Binbir Hadis 1. cilt, hadis no: 462 Mehmet ARİF Tercuman 1001 Temel Eser)

25. Irak savaşında ABD'ye verilen destek, KREDİ pazarlığına dönüştü.
Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında Başbakanlık'a giden Dışişleri Müsteşarı, ABD Büyükelçisi Pearson'ın getirdiği ABD önerilerini hükümetin onayına sundu. (
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=66614)

• Türkiye'nin asgari "6 milyar dolar hibe", "20 milyar doları bulan kredi" ve "ticaret desteğini" içeren seçenek üzerinde durduğu, bu seçeneğin hibe bölümünü artırmak üzere pazarlık ettiği öğrenildi.

•92 milyar dolarlık bir kayıp faturası gündeme getiren Ankara, 2003′te 25, sonraki dört yılda 15-17 milyar dolar desteğe ihtiyaç duyulabileceğini belirtti. ABD, Türk ekonomisini ayakta tutma güvencesi verdi.

26. CIA'nin işkence uçakları hava sahamızı ve hava limanlarımızı kullandı. (
http://www.aksiyon.com.tr)

27. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül açıkladı: "Irak savaşında ABD , İncirlik'i kullandı ve buradan 4 bin 990 sorti gerçekleştirdi." (Vecdi Gönül'ün "Los Angeles World Affairs Council" adlı kuruluşun düzenlediği konferansta yaptığı "Avrasya'da değişen güvenlik ortamı ve Türkiye'nin stratejik önemi" konulu konuşmasından.) AA



28. Erdoğan ve Gül, 29 Ekim 2004 tarihinde AB Anayasası'nı imzaladılar. Nerede? "Bütün Türkler yok edilmeden Hristiyan dünyası rahat etmeyecek." diyen Papa Cixtus'un (1585-1590) heykeli altında, manevi huzurunda…

29. AB müzakere haberi, Kızılay'da gündüz gözüne havai fişeklerle kutlandı.

30. Erdoğan "Küresel sorunlarla mücadelede dünyanın ABD'ye ihtiyacı olduğunu; Türkiye ile ABD'nin temel hedeflerinin örtüştüğünü" söyledi. (
http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/20...AN/11/p01.html )

31. AKP milletvekili Ömer Çelik, kadınları tecavüze uğrayan ve ülkesi işgal edilmiş Iraklı direnişçilere: "Katiller sürüsü!" dedi. (21.08.2004 – Vakit)

32. Erdoğan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu, Amerikalılara Tayip Erdoğan hakkında, "Bu adamı kullanın!" dedi.
İşte American Enterprise Institute adlı düşünce kuruluşundaki konuşmanın teyp kaydı:

This man is an honest man. And he has his own beliefs and he is true to his beliefs. Please try to… I'd say "exploit"(sömürmek,istismar etmek, kendi çıkarına kullanmak) is a bad word, but kullanmak or use… (Zapsu burada Türkçe kullanmak sözcüğünü telaffuz ediyor ve İngilizce nasıl denir anlamında dinleyicilere bakıyor ve bir Türk dinleyicinin hatırlatması üzerine sözlerine devam ediyor) take advantage of this man. Because this person has so much credibility, because of his own beliefs in the Muslim world and he believes in the Western style democracy. I think instead of pushing him down, putting him t

o the drain, use… Here and in Europe you should take advantage of that. This is my offer…
http://www.milliyet.com.tr/2006/04/1...t/axsiy02.html

33. En büyük ortaklarından biri Yunan Kilisesi olan National Bank af Greece(NBG), ülkemizden banka satın aldı. ( Fakat aynı Yunanistan, Ziraat Bankası'nın Atina'da şube açmasına izin veriyor mu?)

34. Başbakan Erdoğan; "etnik, coğrafi ve dini temele dayalı ekonomik birliktelikleri, küreselleşme sürecinin reddettiği bir durum olduğu için, doğru bulmadığını" söyledi.Etnik denilen: Orta Asya Türk Devletleri. Coğrafi denilen: Komşularımız. Dini denilen: İslam Ülkeleri… (AB ile ABD bize yeter denilmek mi isteniyor?)

35. 4928 No.lu ve 15.07.2003 tarihli Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da 'cami' kelimesi 'ibadethane' olarak değiştirilerek apartman kiliselerinin önündeki yasal engel kaldırıldı.

(25173 sayılı Resmi Gazete - Yayın tarihi:19 Temmuz 2003 Cumartesi)

36. Van Akdamar Kilisesi'nin onarımını Başbakan gizlice denetledi. ( Peki ama niçin gizli?..)

Erdoğan, Hakkari'den Van'a gelirken beklenmedik bir şekilde Van Gölü üzerindeki Akdamar Adası'na indi. Görevli bekçinin dışında hiçbir yetkilinin bulunmadığı adaya konan helikopterden inen Erdoğan ve beraberindeki bakanlar, Ermeni Kilisesindeki restorasyon çalışmalarını inceledi. Hakkari'den havalanan diğer 2 helikopter, Van Ferit Melen Havaalanı'na inerken protokol üyeleri bir süre Erdoğan'ın içinde bulunduğu diğer helikopteri bekledi.
(Yetkililer, Başbakan'ın Akdamar Adası ziyaretiyle ilgili ısrarlı soruları cevapsız bıraktı.) 21.11.2005

• Bu denetlemeden 16 ay sonra (Kur'an Kursu yıkımından 5 gün önce), onarılan kilisenin açılışı gerçekleştirildi.
3 yıl süren bu kilise tamiratının yaklaşık 3milyon YTL'ye (3 trilyon lira) mal olduğu belirtildi.

37. "Kur'an Kursu Yıkımı" ülke tarihinde bir ilk oldu.
Tarih: 3 Nisan 2007 ( Mevlid kandilinden 3 gün, Akdamar Kilisesi açılışından 5 gün sonra…)

Yer: Kasımpaşa ( Sayın Erdoğan'ın mahallesi…)

• Yüzlerce polisin hazır bulunduğu yıkımda cemaate biber gazı sıkıldı.

• Yıkımı Beyoğlu Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri yaptı.

• Büyük Piyale Kur'an Kursu, "yürütmeyi durdurma kararına rağmen" yıkıldı.
(30 günlük yürütmeyi durdurma kararı: İstanbul 5. İdare Mahkemesi. Esas No: 2007/647)

• Tüm ısrarlara rağmen yıkım için okullar kapanana kadar (2 ay) beklenmedi.

38. Kur'an Kursu Yıkımına şöyle gelindi:

• "Piyalepaşa Câminin etrafının açılması için Anıtlar Kurulu'nun kararıyla kursun kaldırılacağı" bildirildi.

• Dernek mensupları, aylar süren koşturmacayla ilgililerle görüştüler. "Bu kursta 1959'dan beri binlerce talebeye hizmet verildiğini, yıkımın yanlış olacağını, kendilerine proje ve imkân verilirse, kursu, câminin mîmârî yapısına uygun hale getireceklerini" söyledilerse de kabul ettiremediler.

39. Yıkımla ilgili tavırlar gittikçe sertleşti. Önce çözümden bahseden Bakan Mehmet Ali Şahin sonra tavrını değiştirdi. Zira parmaklar yukarıları işaret ediyordu. Şöyle ki:

• Dernek mensupları, vakıfların kendisine bağlı olduğu Bakan Mehmet Ali Şahin'le görüştüler. Bakan Bey, derhal İstanbul Vakıflar Bölge Müdürü'yle görüştü. Görüşme bittikten sonra da dernek mensuplarına, "Kur'an kursunun yıkımının yanlış olacağını" söyledi ve "Rahat olun" deyip uğurladı.

• Ancak Bakan Bey, daha sonra İstanbul'a bir geldiğinde, "Kur'an kursu binasının câmiyi kapattığını" söylüyordu.

40. Kur'an Kursunu yıkanlar, kursun kaçak olduğunu söyleyerek kamuoyunu yanılttılar. "Derneğe başka bir yer gösterdik kabul etmediler " yalanını söylediler. İşte o yerler (!):

• Sinan Paşa Câmii'nin avlusundaki tamamlanmamış bina.
(Hem burası hakkında da yıkım kararı vardı; hem de yıkımdan sonra burayı da vermeyeceklerini söylüyorlardı)

• Kulaksız'daki Okçular Tekkesi ile Okçular Tekkesi'nin yanındaki top sahası.
(Bu iki yer daha önce Beyoğlu Belediyesi'ne verilmişti. Belediye "Buraya çivi bile çaktırmam" diyordu.)

• Sütlüce'deki Elif Tekkesi (Büyükşehir Belediyesi burayı da kesinlikle vermeyeceğini söylüyordu.)

41. Kur'an Kursunu yıkanlar KUL HAKKINA ne kadar dikkat ettiklerini göstermiş oldular.

Çünkü Kur'an kursunun bulunduğu vakıf arsası, dini ilimlerin okutulması için vakfedilmişti.

Vakfın dini hükmü şudur : Bir yer, ne şartla vakfedildiyse kıyamete kadar o iş için kullanılır.Vakfedenin istediği şart, Allah'ın emri gibidir… Bu vebalin altından kim kalkabilir?

Yıkılan Kur'an kursunun ne için yapıldığı hakkında tarihi kayıt: "Piyale Mehmed Paşa; cami, medrese, tekke, sıbyan mektebi, türbe, çarşı, hamam ve sebilden kurulu bir külliye yaptırmıştır." (Beyoğlu Belediyesi Web Sitesinden)

42. İçişleri Bakanlığı'nın emri ile, Papa Jean Paul'ün ölümü dolayısıyla tüm yurtta bayraklar yarıya indirildi. İçişleri Bakanlığı, 8.4.2005 Cuma günü tüm resmi dairlerde gündoğumundan-günbatımına bayrakların yarıya indirilmesini istedi.

Emir örneği için: (
http://www.istanbul.gov.tr/images/docs/emir.doc)

• Papa için Rusya'da bile bayraklar yarıya inmedi (!?) (Ortodokslar ya, o yüzden indirmemişlerdir…)

• Diyanet İşleri Başkanımız vefat etse hangi ülke bayrağını yarıya indirir?

• Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanı vefat etse AKP bayrakları yarıya indirtir mi?

• Laik bir ülkede müslümanlar aleyhine Papa için bu ayırım niçin yapılır?

• Milli sembolümüz olan bayrağımızın yalnızca bir dinin ruhani lideri için yarıya indirilmesi, o dini kayırma anlamı taşımıyor mu?

43. Yeni Papa 16. Benedict'in sevgili Peygamberimiz'i eleştiren sözlerine ciddi bir karşılık verilmedi.
• "Muhammed kılıçla din yaymaktan başka ne yapmıştır…" sözünün alıntı olduğunu söyleyen papaya, hiçbir yetkilimiz "SAYIN PAPA, ÖYLEYSE PEYGAMBERİMİZLE İLGİLİ SİZİN GÖRÜŞÜNÜZ NEDİR?" diyemedi.

44. Önce Papa'yla görüşmeyeceğini söyleyen Başbakanımız, aksine Papa'yı uçağın merdivenlerinde karşıladı.

45. Erdoğan, "Yahudi karşıtlığı utanç verici bir akıl hastalığının tezahürüdür, katliamla sonuçlanan bir sapkınlıktır" dedi. (
http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/20...AN/11/p01.html)
Sorulmaz mı: İslam karşıtı papayı düşmanca konuşmasının ardından uçak merdiveninde karşılamak nedir?

46. Orman Bakanı Osman Pepe'nin danışmanı Tacettin Ural, yazmış olduğu kitaba "Papa Bir Puttur" ismini verdiği için bizzat Bakan tarafından istifa ettirildi.

47. AKP iktidarı, Danimarka'da yayınlanan ÇİRKEF KARİKATÜRLERE gereken tepkiyi gösteremedi.

Rasmussen NATO Genel Sekreteri

Türkiye'nin ilk itirazlarına rağmen NATO Genel Sekreterliğine Danimarka
Başbakanı Anders Fogh Rasmussen getirildi.



Rasmussen NATO'nun yeni genel sekreteri oldu

NATO'nun önde gelen liderlerinin Türkiye ile yaptığı pazarlık ardından Rasmussen'in bu göreve getirilmesi kararlaştırıldı.

Türkiye'nin karar değiştirmesinde bir dizi ödünün rol oynadığı ileri sürülüyor.

İddialara göre, Rasmussen'in adaylığını kabul etmesi karşılığında, Genel Sekreter Yardımcılığı'na ve NATO'nun Afganistan misyonunun başına birer Türk getirilmesi önerildi.

Dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rasmussen'in NATO Genel Sekreteri olmasına karşı çıkmıştı.

Erdoğan, Londra'daki Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde yaptığı açıklamada, Rasmussen'in dünya barışına katkı sağlayacağı konusunda şüpheleri olduğunu söyledi.

Başbakan, bu nedenle kişisel olarak, Rasmussen'in NATO'nun yeni genel sekreteri olmasına karşı olduğunu belirtti.

Erdoğan, Rasmussen'in özellikle, ülkesinden yayın yapan Roj TV'nin yayınlarını engellememesi ve geçmişteki karikatür krizi sırasında takındığı tavrın, onun için eksi puan olduğunu vurguladı.

Başbakan ayrıca karikatür krizi sırasında Rasmussen'den, İslam ülkelerinin büyükelçilerini davet edip bir toplantı düzenlmesini istediğini, Danimarka Başbakanı'nın bu isteğini de yerine getirmediğini söyledi.

48. Eyüp Belediyesi'nin Pierre Loti Kahvesinin bulunduğu tepeye "Eyüp Sultan Tepesi" adı verilmesi teklifi, Büyükşehir Belediye Meclisi ve Kadir Topbaş tarafından reddedildi. (14.02.2007 – Zaman)

49. Kapalıçarşı'da, Başkan Topbaş'ın misafiri yabancı belediye başkanlarına ilahi eşliğinde içki ikram edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ev sahipliğini yaptığı 4. Dünya Belediye Başkanları Zirvesi'nde toplantıya iştirak eden belediye başkanlarına 14.04.2007'de Kapalı Çarşı'da yemek verdi.
Birlikte Yaşamak Konseri adı altında 'Demedim mi demedim mi? Gönül sana söylemedim mi?' 'Allahu Allah' ve 'Aşkın Ateşinde Yanalım Dost Dost' isimli ilahiler söylenirken içkiler de su gibi aktı.
İslam ülkelerinden gelen Suudi Arabistan'ın Uhud Belediye Başkanı, İran'ın Tebriz Belediye Başkanı, Sudan, Nijerya, Endonezya gibi ülkelerden gelen belediye başkanları yemeklerini tamamlamadan Kapalı Çarşı'dan ayrıldı.

50. Erdoğan 2002 seçimi öncesi Of'ta şöyle dedi: "Türkiye'de 30'a yakın etnik grup ve 4 hak dine mensup herkesi kucaklıyoruz". (
http://www.yenisafak.com/arsiv/2002/temmuz/12/p3.html)
Erdoğan birden fazla hak din ifadesini 3. Din Şûrâsı'nda da tekrarladı: "Bütün gerçek din ve inançlar, insanlığı hayra, iyiliğe, güzelliğe çağırmıştır." (21/9/2007 Vakit)

(Halbuki Kur'an'a göre tek hak din İslamdır. Bütün peygamberler İslam peygamberidir.)

Kur'an'da Hz. İbrahim için "Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir MÜSLÜMANDI" deniyor. (Âli İmran, 67)

Yine Şûrâ Suresi 13. ayette İbrahim, Musa ve İsa peygamberlere gönderilenle peygamberimize gönderilen dinin aynı olduğu ifade edilmektedir. Birden fazla hak din olduğu söylense de: "Allah katında din İslam'dır" (Âli İmran, 19)

ALİ İMRAN/19- Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir.

20- Buna karşı seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir". Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: "Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?" Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Allah kulları görendir.

Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ve haksız yere peygamberleri öldürenler, insanlar içinde adaleti emredenlerin canına kıyanlar yok mu? Bunları acıklı bir azapla müjdele!

51. Antalya'da Dinler Bahçesi açıldı. (Aralık 2004)

52. Şanlıurfa'ya da "Dinler Parkı" açmaya kalktılar. Urfalıların Dinler Parkı'na tepki göstermesi üzerine proje "Halepli Bahçe" adıyla değiştirildi.

53. Müslümanları belirli mahfillere şikayet eden Tayyar Altıkulaç'ı milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu başkanı yaptılar. (Altıkulaç'ın şikayetlerinin yer aldığı belge: Kenan Evren ve Konsey üyelerine sunulan Diyanet İşleri Başkanlığı Brifingi 1981, sayfa:77-80.)

54. İslami cemaatlerden kopan ve onlarla mücadeleye girişen bazı kişiler seçimlerde liste başı yapıldı. Hemde seçmen desteği olmamasına rağmen ve kitleleri küstürmek pahasına.
Bunlardan bazıları, aday adayı dahi olmadıkları şehirlere kontenjandan yerleştirildi.
Bu adayları istemeyenler; telefon, faks, mektup yoluyla tepkilerini AKP genel merkezine iletti; ama nâfile…

55. Camilerden elektrik ve su parası alınmaya başlandı. ( Oysa kiliseler bu parayı ödemiyor. )
İlginç olan, önceki hükümetlerin çekindiği bu uygulamaya AKP'nin 2005 yılında başlaması.
Derneği olan camiler, şu anda faturalarını ödemeye çalışıyor. Peki kiliseler ibadethane değil mi, niçin ödemez?

56. Yüzlerce talebe yurduna mülkiyetine bakılmasızın el koymak için yasa teklif edildi. Vakıf, dernek, hatta şahsa ait binaları işgal anlamına gelen korkunç maddeyi, tepkiler üzerine tasarıdan çıkarmak zorunda kaldılar.
( Tasarı yasalaşsaydı bu YURTLARI boşaltmayan kişi ve dernekler, mülki idare tarafından 3 ay içinde tahliye edilecekti.) (
http://www.basbakanlik.gov.tr/docs/kkgm/kanuntasarilari/101-1262.doc) "Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" Madde 35

• Bu yasa teklifini cumhurbaşkanlığı ile ilgili MAĞDURİYET EDEBİYATI'na sebep olan süreçte verdiler.
(Birileri (!) AKP ile uğraşırken, "Bildiri mağduru(!) AKP"nin vazifesi dindar kesimle uğraşmak mı olmalıydı?)

57. AKP, gömleğini çıkardığı Milli Görüş'ü de terör listesine almıştı. ( Tabii ki yanlışlıkla!)
4 Nisan 2003 Cuma günü hükümet, "Türkiye-Almanya Arasında Terörizm, Örgütlü Suçlar ve Büyük Önemi Haiz Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşması"nı onaylanmak üzere Meclis'e sevk etti.

11 maddelik bu anlaşmada "Milli Görüş Teşkilatı" terörist örgütler arasında sayılıyordu.
Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) İçişleri Bakanı Dr. Otto Schily'nin 3-4 Mart 2003 tarihindeki Ankara ziyaretinde bu anlaşma karşılıklı imzalanmıştı. (Bir bakanımız, anlaşmayı okumadan imzaladığını söyledi.)Eh, gözden kaçmış…

58. Genelkurmay başkanı Özkök "İslam devleti de, İslam ülkesi de değiliz" dedi.
Başbakan yorumladı: "Kendi düşüncelerini söylemiş." (Ama başbakanımız kendi görüşünü açıklayamadı.)
(Harp Akademileri Komutanlığı Yıllık Değerlendirme Konuşması, 20 Nisan 2005, Hilmi Özkök)

59. Erdoğan, yeni AKP genel merkezindeki motiflerin Yahudi sembollerine benzediğini kabul etti:
"Ankara Selçuklu medeniyetinin yansımaları olduğu bir ilimiz. Ayrıca Osmanlı'dan da mimari uslüba bağlı kaldık, bunun yanında cumhuriyet çizgilerini katarak bu hale getirdik. Selçuklu yıldızları, Yahudi yıldızlarını da çok andırıyor."
(
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=248953)

60. AKP'li Belediye Başkanı Kadir Topbaş: "Ayasofya turizme açılmış, tekrar camiye çevirelim demek gereksiz bir polemik." dedi. (29 Şubat 2004 – Pazar Postası)

61. Erdoğan, Rotaryen toplantısına katılan ilk başbakan oldu.

• Ali Babacan da masonik bir kuruluş olan Bilderberg toplantısına katıldı.
Vakit Gazetesi, 17.05.2003 (Yorum yok; çünkü orada neler konuştuğunu bilmiyoruz…)

62. 'AKP, sulandırılmış İslam projesiyle geldi' iddiasını haklı gösteren bir olay:
Başbakanın başdanışmanı Cüneyt Zapsu'nun eşi, kadın-erkek aynı safta namaz kıldı.
Beyza Zapsu "Cuma'yı ben kıldırayım. Türkiye'de bir ilk olsun." dedi.

63. Türkiye'de ilk defa Siyonizm konferansı yapıldı. Theodor Herzl, Milli Kütüphane'de anıldı. (7.12.04 – Vakit)

64. AKP'li belediye başkanı Kadir Topbaş, Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası'nın toplantısına katıldı. (14.12.2004 – Vakit)

65. Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası'nın üstadı Asım Akin 22Temmuz'da AKP'yi destekleme emrini masonlara tebliğ etti. Bu, uluslararası bir talepti. İşte masonların gerekçeleri:
"Şayet AKP'nin önü kesilirse, sıcak para ülkeyi terk eder ve ekonomik kriz gündeme gelir." (
http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=6721)

66. AKP'li Bülent Arınç, Rotaryanlara "Siz veren elsiniz, öpülecek elsiniz" dedi. Rotary rozeti takan Arınç, plaketini 2430. bölge Guvernörü'nün elinden aldı. (18.052003 – Vakit)

67. Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob, 22 Temmuz seçimlerinde AKP'yi destekleyeceklerini açıkladı.
http://www.yenisafak.com.tr/politika.../destekleyecek

68. AKP'li Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlanan "Kültürleri Buluşturan Kent 22" adlı kitapta, alkollü içki teşvik ediliyor. (18.02.2004 - Vakit)

69. Umuma açık içkili yerlerin okullara uzaklığı 200 metreden 100 metreye indirildi. Turizmi teşvik kapsamında olan yerlerde ise mesafe şartı aranmayacak. (4.4.2004 – Türkiye)

70. AKP'den bir ilk: Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali'ne onay verildi. (27.09.2004 –Vakit)
"Outistanbul 1. Uluslararası İstanbul Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali"

71. Aile Sağlığı adı altında bazı okullarda "eşcinsellik" dersi verildi. Tepki gelince uygulama durduruldu. (16.03.2007 – Zaman)

72. Türkiye'nin ilk eşcinsel oteli açıldı. (31.05.2007 – Posta)

73. AB mevzuatına uygun Türk Gıda Kodeksi yayınlandı. "Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği" Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. (
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/4716801_p.asp)

• Domuz ve yaban domuzu kasaplık hayvanlar arasına alındı.

74. AKP'nin meclisten geçirdiği TCK'nın 230. maddesi: "Aralarında evlenme olmaksızın dini nikah yapanlar, 6 aya kadar hapisle cezalandırılırlar." (2004)

• Peki ya nikahsız yaşayanlar? Cezası yok, çünkü: "Zina suç olmaktan çıkarıldı." (2004)

• Iğdır valisi açıkladı: "Fuhşun suç sayılmaması ve yaygınlığı yüzünden namuslu kadınlarımız neredeyse sokağa çıkamaz hale geldi." (23.11.2005 – Vakit)

75. Başbakan "Çocuğum işsiz" diyen vatandaşı "Senin çocuğun da işsiz kalsın! Otur, otur! Bana kişisel sorunlarını getirme…" diye azarladı. (AKP Keçiören İlçe Kongresi)
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=182616

• "Lan…Sus…Hadi ananı al git buradan!" diyen başbakanın arkadaşları da benzer üslupla konuştular:
Tarım Bakanı, çiftçilere hitaben: "Gözünüzü toprak doyursun."dedi.
Maliye Bakanı: "Babalar gibi satarım."dedi.
AKP Urfa Milletvekili, sel mağduru vatandaşı şöyle azarladı: "Fazla konuşma!"

76. Zaman zaman "Savcılar ne güne duruyor?" diye yakınan AKP yönetimi, Şemdinli davası savcısını harcadı. (Adalet Bakanı tarafından HSYK'ya sevk edilen savcı Sarıkaya, meslekten ihraç edildi.)

77. Erdoğan'ın talimatıyla 2006 yılında yargıç ve savcılara %50'ye varan oranlarda zam yapıldı. (Asgari ücretliler "AKP çekindiği kurumlara mı zam yapıyor?" diye sormaya başladı.)

• Daha yakınlarda AKP'ye gereken teşekkürü(!) yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'yu arayan Bülent Arınç zam müjdesini şöyle vermişti: "Tasarı hazırlandı. Komisyonlardan hızlı şekilde geçirilip, en kısa sürede Genel Kurul'dan geçirilecek." (
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/44...asp?m=1&gid=69)

78. Başbakan Erdoğan, İHL ve meslek liseleri hakkında "Biz hükümet olarak bu bedeli ödemeye hazır değiliz" dedi.
Birlik Vakfı'nca İstanbul Grand Cevahir Oteli'nde düzenlenen 'Meseleler ve Çareler' konulu sempozyum. (
http://arsiv.sabah.com.tr/2004/07/04/siy105.html)

79. Din Kültürü kitaplarına Hz.Musa'nın, Hz. İsa'nın ve Sevgili Peygamberimizin resimleri kondu. (2004)

80. Din Kültürü kitaplarında mezhep sayısı 4'ten 5'e çıkarıldı.
(Bakınız: Orta Öğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı 11. Sınıf, MEB Yayınları, İstanbul-2006, sayfa 65, İslam Düşüncesinde Ameli-Fıkhi Yorumlar)

81. Din Kültürü kitaplarına göre, mezheplere gerek yok.
(2005'ten beri okutulan 8. sınıf Din Kültürü Kitapları, Dinde Anlayış Farklılıkları/Mezhepler bölümü.)
Bazı kitaplarda bu görüş yumuşakça (!) ifade edilse de ilköğretim öğrencisinin kafasını karıştırmaya yetiyor.

82. Okullara gönderilen genelge ile Kuran-ı Kerim'de geçen bazı kelimelerin kullanılması yasaklandı: cemaat, cihad, fetva, halife, hicret, imam, imamet, kafir, medrese, mücahid, mümin, münafık, şehadet, şehit, şeriat, şirk, tağut, tebliğ, tekke, tevhid… Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı'nı sözkonusu genelgeyi göndermekle görevlendirdi. (
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/01/13/gnd106.html )

83. Sekizinci sınıf Din Kültürü kitabının namaz tarifinde, bayanlar için "başı yarı açık" resim kullanıldı.
Aynı kitabın 91. sayfasında cemaatler için : "Bunlar tarikatlar gibi insanların din ve vicdan özgürlüğünü, ulusal birlik ve beraberliğini ortadan kaldıran gruplardır" ifadesi kullanıldı.

84. Bazı köylerde ilköğretim 1. sınıf öğrencilerine dağıtılan okuma-yazma öğreniyorum kitaplarında 13 ve 15. sayfalarında haç işareti bulunan, 3 çocuğun kilisede aldığı eğitimi ve kilise dualarını gösteren fotoğraflar kullanıldı. (MEB-TTKB'nin 12.07.2004 tarih / 115 sayılı onayını taşıyan AB destekli bu kitaplar, ücretsiz dağıtıldı.)

85. 2005'te onaylanan 5. sınıf Din Kültürü kitaplarında "Kelime-i Tevhid, Lailâhe illallah'tır" deniyor. ("Muhammedur-rasûlullah" ifadesine yer verilmiyor.)
(AB projelerini ve ders kitaplarındaki değişimi düşündüğümüzde "Muhammedur-rasûlullah" bölümünün yazılmaması, her şeyi anlatıyor. "Muhammedur-rasûlullah" ifadesi; Hz. Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğunu söyleyen Müslümanları, Hz.İsa'yı rab ve oğul kabul eden Hıristiyanlardan ayırır. Bunu kaldırmak hangi düşünceden ileri gelir?)

86. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in başörtüsü sorununa bakışı:
"Başörtüsünü sorun sayanların sayısı yüzde bir buçuktur. Halk hangi konuların öncelikle çözülmesini istiyorsa biz hükümet olarak bu sorunlara odaklandık. Bizim gündemimizde halkın sadece yüzde 1,5′inin gündeminde olan bir konu öncelikli olarak yoktur. Olması siyaseten de yanlıştır." 24.05.2006 – Milliyet (
http://www.milliyet.com.tr/2006/05/2...rincisayfa.jpg )

87. Erdoğan, başörtülüleri 3-5 ağaca benzetti: "Yani burada bizim bireysel özgürlük anlayışlarımız eğer genel özgürlük anlayışının önüne çıkarsa herhalde yanlış yaparız diye düşünüyorum. Geneli kucaklamak durumundayız. Ormanı düşünelim, oradaki birkaç ağacı değil. Birkaç ağaç üzerinden hareket edersek yanlış yaparız. Nitekim Türkiye'de yapılan kamuoyu araştırmalarının bu konudaki neticeleri çok açık net ortadadır."
(
http://www.akpgercegi.com/category/basortusu/)

88. Urfa'dan Ankara'ya yürüyen başörtü mağdurları Meclis'e girerken 'terörist' muâmelesi gördü. Üç kişilik heyet, polis tarafından ayrı bir odaya alınarak üzerlerindeki paradan çoraplarına kadar arandı. (6.1.05–Vakit)

89. MEB'e bağlı Yurt-Kur'un başörtülü ve sakallı fotoğraf veren öğrencilere burs vermeyeceği açıklandı. (09.10.2006 – Vakit)

90. AKP'li Kuşadası Belediyesi, hediyelik eşya dükkânı açmak isteyen bayana, başörtülü fotoğrafla başvurduğu için ruhsat vermedi. (
http://www.stargundem.com/news/11299.html)

91. Meclis kitabında dedesinin sarıklı fotoğrafını gören AKP milletvekili: "Benim dedem sarık takmazdı; aydın bir insandı" dedi. (01.05.2004 – Vatan) (Sarığı karanlık sembolü görenler, başörtüsü için ne düşünür?)

92. Bülent Arınç: "Başörtü meselesi bizim namus meselemizdir. Bu sorunu çözmek bizim namus borcumuzdur." demişti. (Kahramanmaraş mitingi – 2002)

• Arınç:"Başörtüsü sorunu çözülecektir; ama demokrasi çerçevesinde ve zamanı geldiğinde."(28.12.04– Vakit)

93. Başbakana örtü mağdurlarından mektup: Sözünüzü tutun. (23 Nisan 2004 – Vakit) (Bu mektuba hâlâ cevap verilmedi.)

94. Öğrenci affı getirildi. Yani zamanında başını açmadığı için okullarını bitiremeyenlere bir fırsat (!) tanındı. Peki nasıl mezun olacaklardı. Erdoğan, sorunu çözdü: "Peruk taksınlar girsinler." (
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=237241 )

95. Abdullah Gül, YÖK'ün kurucu başkanı olan ve üniversitelerde başörtüsü yasağını başlatan İhsan Doğramacı'ya 2007 Meclis Onur Ödülü verilmesini teklif etti. (17.02.2007 – Zaman)
Bülent Arınç da Doğramacı'ya telefon ederek ödülün kendisine verileceğini müjdeledi.

• Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Gül'ün teklif ettiği ödül, daha sonra Gül tarafından takdim edildi. (
http://www.sabah.com.tr/2007/05/31/h...429EF5F05.html)

96. Şubat 2003'te "Benim bu davayı geri çekmem bütün kadınlara hakaret olur" diyen Hayrunnisa Gül, bir yıl sonra AİHM'deki başörtüsü şikayetini geri çekti. (3 Mart 2004 – Vakit)

97. Abdullah Gül, Ahmet Vakur Gökdenizler'i Denizcilik-Havacılık genel müdür yardımcılığından büyükelçilik statüsüne yükselterek Montreal'e daimi temsilci olarak atadı. (30.10.2006 – Vakit) Adı pek çok skandala karışan bu kişiyi hatırlayalım: A.Vakur Gökdenizler, 1999'da Merve Kavakçı'nın ABD vatandaşı olduğunu Dallas Göçmen bürosundan öğrenerek yıldırım kriptoyla Ankara'ya bildiren kişidir.

98. Başbakan Erdoğan: "Başörtüsü konusunda hiçbir yerde, kimseye söz vermedim. Vaat etmediklerimizi, vaat edilmiş gibi gösteren, provake edenler var." dedi. (
http://www.gazetevatan.com/root.vatan?exec=haberdetay&tarih=05.04.2005&Newsid =50529&Categoryid=3 )

99. Başörtüsü sorunuyla ilgili vaadi olmadığını açıklayan Başbakan, Fener Rum Patriği'ne söz verdi: "Bütün sorunlarınızı çözeceğiz." (11.12.2004 – Vakit)

100. Yüz maddeye sığmayan A'dan Z'ye diğer gerçekler:

101. Yabancılara toprak satışına izin veren yasa çıkarıldı. (Dikkat: Ev, daire, bina değil; arazi satılıyor.)

102. Erdoğan, çocuk katiline "Sayın" dedi. Bu suçundan dolayı üç kuruşluk manevi tazminata mahkum oldu.

103. Dışişleri Bakanlığı, Ebu Garip cezaevinde işkence gören Türkler ve diğerleri için harekete geçmedi.

104. Şimon Peres "AKP, Türk lokumu" dedi. (
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2004/09/02/515570.asp) Demek onlara göre öyle.

105. Devlet bakanı Kürşat TÜZMEN bir defile sonrası F. LOPES isimli kadınla kadeh tokuşturup şarap içti (10.02.2077 – Posta) Not: Bakan içki başında, başı örtülü öğrenciye öğretim yasak.

106.. ATO raporuna göre son 4 yılda, yıllık ortalama 546.000 dosya, zaman aşımından düştü. (AKP'nin A'sının resmidir…)

107. Yasaklar devam ediyor:a- Başörtüsü yasağı, b-12 yaşından küçüklere Kuran öğretme yasağı…

108.AB hatırına Mardin-Midyat Bardakçı köyünün camisini kiliseye çevirmeye kalktılar.

109. Kuzey Irak yönetimi AKP'yi zor durumda bırakmamak için 22 Temmuz seçimine kadar sessiz durma kararı aldı.
(İlnur Çevik ve bölgede görev yapan gazeteciler bildirdi.)

110.H. AKP 22 Temmuz seçim beyannamesine Başörtüsü, YÖK ve terörle mücadeleyi almadı.

111. 273 üyeli İsrail Dostluk Grubunun 173'ü AKP milletvekiliydi.

112. Bazı AKP milletvekilleri, yolsuzluklara tahammül edemediklerini söyleyerek partilerinden ayrıldı.

113. Kıbrıs için "Çözümsüzlük çözüm değildir" diyen başbakan, "toplumsal mutabakat" diye bir şey uydurup başörtüsünü
çözümsüz hale getirdi.

114.(Başbakanın bizim icadımız dediği "Toplumsal mutabakat", cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanılamadı.)

115. Misyonerliğe yasal izin verildi. (AKP'nin gerekçesi Misyonerlik faaliyetlerini denetim altında tutmakmış…)

116. Bazı müftülüklerde ilk defa orkestra eşliğinde "Kutlu Doğum" Konserleri(!) düzenlendi.
(Vatandaş sordu: Peygamberimiz bu toplantılara katılır mıydı?)

117. Ezan sesinin kısılması için genelge yayınlandı.

118. Uygun görülen yerlerde Cuma namazının son 6 rekatı kıldırılmıyor. Yer yer bu konuda kavgalar oldu.

119.Kuran öğrenimi yasağını TCK'ya koyarak; dedelerin, ninelerin torunlarına Kuran okutmasını yasak saydılar.

120. Bir yandan özelleştirme yapılırken bir yandan da belediye şirketleriyle yeni KİT'ler oluşturuldu!

121. Ülkemizdeki yabancı şirket sayısı 3'e katlandı.

122. Borçlu vatandaşlarımızın sayısı 4,4 kat arttı.

123.S. Köylüler, çiftçiler, fındık üreticileri… protesto mitingi yapacak derecede mağdur edildi.

124.Ş. Ülkemizin toplam borcu (iç-dış), dolar bazında 2 katına çıktı.

125.T. Bankacılık sektörünün % 75’i yabancıların eline geçti.

126.Resmi açılışlar ve devlet törenleri, AKP seçim mitinglerine dönüştürüldü.

127. "Kuraklık destek" haberini, seçim meydanından Dışişleri Bakanı açıkladı.

128. Erdoğan, parti mitinglerine başbakanlık uçağı ile gittiği için tepki çekti.

129. 5 senedir garibanların başörtüsü için toplumsal mutabakatı bekleyen iktidar mensupları, sıra kendi eşlerine ( Cumhurbaşkanlığı seçimine) gelince bunun demokratik hak olduğunu hatırladılar.

130. Babası dışişleri bakanı olmayan kızlar, mezuniyet törenlerine başörtüsü ile katılamadı…

131. İlk defa mayın temizleme bahanesi ile Suriye sınırındaki mayınlı araziyi İsrail’e peşkeş çekmek için yasa çıkarıldı. Ancak bu yasa ANAYASA MAKKEMESİ’nden döndü.

132. İlk defa PKK’lı teröristler Habur Sınır kapısında devlet töreni ile karşılandı.

133. İlk defa hakim ve savcilar PKK’lı teröristlerin ayağına gönderildi.

134. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak adı olan TÜRK ADI ilk defa bir başbakan tarafından etnik bir alt kimlik haline haline dönüştürüldü.

135. İlk defa bir başbakan KÜRT AÇILIMI başlattı.

136. İlk defa bir başbakan PKK ile müzakere başlattı.

137. İlk defa bir başbakan TBMM’de muhalefet partisi liderine (Devlet Bahçeli’ye) küfrettiği gerekçesi ile mahkemeye verildi.

138. İlk defa bir belediye başkanı (Diyarbakır Bl.Bşk) başbakana HASTİR…….. diyerek küfür etti ve meşe ağacının dalı nerenize battı… dedi.

139. PKKlılara karşı hoşgörü ile davranan polis Tekel işçilerine ve milletvekillerinin gözüne biber gazı sıktı.

140. İlk defa bir medya gurubuna AKP yi desteklemedikleri için 3.76 milyar tl ceza yazıldı.
1 OCAK 2010 DAN SONRA
141. Aralık 2009’da yeni yıla girerken Benzine ve mazota yapılan son zamlarla AKP iktidarında bir ilk yaşanarak benzin fiyatlarındaki vergi oranında Hollanda’yı da geride bırakarak DÜNYA BİRİNCİSİ olduk. Enerji kaynaklarına yakın olmakla, bu kaynakları kontrol etmede büyük bir rol üstlendiğimizi iddia edenlere ve petrol ve doğal gaz hatlarının geçiş noktası olmakla övünenlere it’af olunur.
142- İLK DEFA BİR HÜKÜMET TARAFINDAN OKULLARDAKİ ŞEHİT İSİMLERİ KALDIRILIYOR

MEB, adlarını yaşatmak için isimleri okullara verilen şehit askerlerin, şehit unvanının okul tabelalarında fazlalığa neden olduğu gerekçesiyle kaldırılmasını istedi


Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu başkanlığında Antalya´da bir otelde 81 il milli eğitim müdürünün katılımıyla 22-27 Aralık 2009 tarihindeki toplantıda ilginç kararlar alındığı ortaya çıktı

Toplantı notları, 81 ile 28 Aralık 2009 tarihinde Ortaöğretim Genel Müdürü Emin Gürkan imzasıyla yazılı olarak illere gönderildi

Bakanlık, İl Mili Eğitim Müdürleri´ne İletilmesinde Yarar Görülen Konular başlığı altında yapılan sunumda mevzuattan, program ve ders kitaplarına, yönetmeliklerden, yatırımlara hatta okul bahçelerine kadar bir dizi yeni düzenlemeye gitti

ERSİN BACAKSIZ'IN, "ŞEHİT"İ SİLİNDİ

En ilginç karar ise okul isimleriyle ilgili oldu

Karara göre, bundan sonra okullara şehit ve benzeri unvanlar verilmeyecek Bakanlığın ayrıca, okullardan akademik unvanların da kaldırmasını istediği öğrenildi

Antalya´da müdürlere, Okul isimleri sıfat ve unvan belirtilmeden verilmelidir

Prof Dr Orhan Okay yerine Orhan Okay Lisesi, Şehit Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Ersin Bacaksız Anadolu Lisesi yerine Ersin Bacaksız Anadolu Lisesi şeklinde isimlendirilmelidir diyen Bakanlığın okullardan şehit unvanlarını silip silmeyeceği merak konusu oldu

´VERİLENLER VERİLMİŞ"

MEB Ortaöğretim Genel Müdürü Emin Gürkan unvanların mevcut okulların tabelalarından çıkarılmayacağını söylese de 2006–2007 Eğitim/Öğretim yılında ÖSS kayıtlarında Şehit Jandarma Ersin Bacaksız Lisesi olarak yer aldığı ortaya çıktı

1305 OKUL "ŞEHİT”, 41 OKUL, "GAZİ"

Türkiye genelindeki 43 bin 991 okul var Bu okullardan 1305´inin adında şehit unvanı yer alıyor Bunlardan 1249´u ilköğretim, 4Ti spor lisesi Yurt genelinde 183 okulun adında Vali, 41 okulda Gazi (Mustafa Kemal), 40 okulda General, 478 okulda Hacı unvanı bulunuyor

ASKERHABER


143- İLK DEFA BİR HÜKÜMET ABD ÇİFTÇİSİ İÇİN ÇALIŞIYOR.
Müslüman (!) AKP hükümeti Hıristiyan Amerikan çiftçisine nasıl yardım ediyor.

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ +++++++++++++++

Amerikan çiftçisinin elinde dağlar gibi mısır ve tütün birikmiş.
Her yıl bu dağlara yeni dağlar ilave oluyor.
Satamazlarsa iflas edecekler.
Ne yapmalı da bu zavallı çiftçilere yardım etmeli

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ ++++++

İşte mucize formül:

Türk çiftçisi şeker pancarı ekmesin, Türkiye Amerika'dan mısır ithal etsin.
Şekeri Türk pancarından değil, Amerikan mısırından üretelim.

Türk çiftçisi tütün ekmesin, Türkiye Amerika'dan Virjinya tütünü ithal etsin.
Sigarayı Türk tütününden değil, Amerikan tütününden yapalım.

Hıristiyan Amerikan çiftçisini kurtaralım.
Belki Türklerin kendilerine yardım etmek için ne kadar çırpındıklarını görür, Müslüman olurlar. ))

Ha, Türk çiftçileri ne mi olacak?
Ne olursa olsun. Onlar nasıl olsa Müslüman. Aç kalsalar bile tevekkül eder susarlar.
Yeter ki Amerikan çiftçisi kurtulsun.

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ ++++++++

Yıl:2002
AKP iktidara geldiğinde Türkiye'de 492.232 şeker pancarı üreticisi çiftçi ailesi vardı.
Yıl:2009
Şeker pancarı üreticilerinin sayısı 209.115 a düştü.

Yani 6 yıllık AKP iktidarı süresinde 283.117 çiftçi ailesi, yaklaşık 1 milyon insanımız şeker pancarı üretiminden koparıldı.

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle, kalan 209.000 ailenin büyük bir bölümü de önümüzdeki birkaç yıl içinde pancar üretiminden koparılacak, yoksullaşacak, mülksüzleşecek ve şehre göç edecek.
Yani yaklaşık 300.000 insanımız daha yoksulluğa itilecek.

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ ++++++++++

Yıl:1990
Türkiye'de 622.000 tütün üreticisi çiftçi ailesi vardı.
Yıl:2009
Tütün üreticilerinin sayısı 194.282 ye geriledi.

Yani 6 yıllık Müslüman (!) AKP iktidarı süresinde 133,422 çiftçi ailesi, yaklaşık 400.000 insanımız tütün üretiminden kopartıldı.

Yaprak tütün işleme tesislerinin kapatılmasıyla ise bu sayı 100.000 in altına inecek
Yani yaklaşık 300.000 insanımız daha açlığa mahkum edilecek.
Ekim yapamayan köylüler şehirlere akın edecek, varoşlara dolacak.


++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ +++++++++

Bununla da yetinilmedi, sigara fabrikalarımız yabancılara satıldı.
Şeker fabrikalarımızın satışına devam ediliyor.

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ +++++++++

Papaz Bartolomeos'un yardımcısı geçenlerde Tayyip Erdoğan'ı kastederek:
"Hıristiyanlar için böylesine çalışan bir başbakan görmedim" demişti.
Meğer ne kadar doğru söylemiş.

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ +++

Tayyip Erdoğan, işten çıkarıp 4C sınıfında açlığa mahkum ettiği Tekel işçileri için:
"Çalışmadan para kazanıyorlardı. Tüyü bitmedik yetimin hakkını yedirmem" diyor.

Ya Türkiye'de pancar ve tütün ekimini engelleyerek mısır ve Virjinya tütünü ithal etmek için Amerikan çiftçisine ödediğin paralar ne oluyor?
O paralar tüyü bitmedik yetimin hakkı değil mi?

Ya değerinin kaç misli altına Amerikan firmalarına sattığın Tekel fabrikaları?
144- İlk defa işçilerin iş akitleri AKP hükümeti tarafından ücretleri yarıdan da aşağı indirilerek feshedildi.
Hükmet 2.000 TL maaş alan işçiye 700 TL’ye çalış diyor..
145- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN KONUŞMALARINDA TÜRKİYEYİ SİVASTAN ÖTEYE diyerek ikiye bölüyor..

AŞAĞIDAKİ YAZI
YILDIRAY ÇIÇEK/ORTADOĞU GAZETESİ YAZARINA AİTTİR:
SİVASIN ÖTESİNİ 'KÜRDİSTAN' OLARAK GÖRENLER…


MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, geçtiğimiz gün Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Yuvacan, Ankara Temsilcisi Bilal Çetin ve Deniz Güçer'i MHP genel merkezinde misafir ederek, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Erken seçim, darbe planları, Anayasa değişikliği, Alevi açılımı, terör meselesi vb. Türkiye'nin ana gündemi halinde olan konular hakkında MHP'nin bakış açısını açıklayan MHP Lideri Devlet Bahçeli, siyasi kazanım endişesi taşıyan değil, Türkiye'yi düşünen bir devlet adamı olduğunu bir kez daha Vatan Gazetesi ile yapmış olduğu röportajda göstermiştir.
Vatan Gazetesi'nin röportaja başlık olarak kullandığı, Devlet Bahçeli'nin "Erdoğan 'gaza gelme'yi fark ettiyse Türkiye ve AKP kurtulur" ifadesi de bunun için bir örnektir.
Röportaj içinde en çok dikkat edilmesi gereken nokta "Doğu ve Güneydoğu'ya gidememeniz çok defa eleştirildi." şeklindeki soruya MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin verdiği "Evet, Başbakan birçok defa çıkıp 'Sivas'ın ötesine gidemezler' dedi. Başbakan bir şeyi iki kere söylüyorsa şuurludur demiştim. Neden durmadan Sivas, başka bir il değil, diye biz de araştırdık. Sivas, Birleşik Kürdistan haritasında Türkiye topraklarının en son sınırı çıktı. Bu haritaları zaten güvenlik raporlarından, internet sitelerinden bulabilirsiniz. Aynı zamanda Barzani'nin haritasında da bu var." şeklindeki cevap olmuştur.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, çeşitli zamanlarda bu tespiti yapmaktadır. Hatta bir kere de TBMM'de yapmış olduğu konuşma esnasında Sivas'ın ötesini sözde Kürdistan içinde gösteren haritaları kamuoyuna göstermişti.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Vatan Gazetesi ile yapmış olduğu söyleşi içinde yapmış olduğu bu tespitleri diğer haber siteleri de öne çıkarmıştır.
Bir haber sitesi bu röportajı "Bahçeli öyle bir şey söyledi ki" başlığıyla sunmuşve "Böylece, bir Kürdistan kurulacağını ve son sınırının Sivas olduğunu da Devlet Bey'den öğrenmiş olduk… "Komedi" gibi değil mi?" şeklinde bir de yorum getirmişler.
Yorum getirenin komedi anlayışının ne olduğunu bilmiyoruz. Türkiye'de bugüne kadar yaşananları değerlendirdiğimizde bizlere de bu yorumu yapanların oldukça komik anlayış sahibi oldukları yansıyor.
Türkiye'nin doğusuna 'Kürdistan' denildiği, sözde Kürdistan haritalarının en çok dolaştığı dönem AKP iktidarı zamanıdır.
Türkiye'nin Güneydoğusunu da içine alan bölgeye kimler Kürdistan tanımında bulunmaktadır? Şuan Irak'ın kuzeyinde bir sözde Kürdistan kurma çalışmaları son noktasına gelmiş durumdadır. Barzani ve Talabani defalarca kuracağımız Kürdistan'ı Türkiye hükümeti tanıyacak açıklaması yaptı mı? Yaptı…
Türkiye'yi yöneten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 7 Mart 2002 tarihinde Talabani'nin yüzüne kameraların önünde "Özellikle Irak ve Kürdistan'dan gelen bilgiler bizi memnun etmektedir." dedi mi? Dedi…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bağdat'a ziyarete giderken Irak'ın kuzeyindeki oluşumdan ilk defa "Kürdistan bölgesel yönetimi" olarak bahsetti mi? Etti…
ABD'nin eski Başkanı Bush, Türk askeri Irak'ın kuzeyine operasyona giderken "Kürdistan'dan defolun" diye Türkiye'yi azarladı mı? Azarladı…
ABD Dışişleri eski Bakanı Condoleezza Rice sınır tanımında bulunurken "Türkiye ile Kürdistan arasındaki sınırda" sözlerini kullandı mı? Kullandı…
Talabani, Cemil Çiçek'in yanında "Irak olarak sizlere ülkenin güneyi, Bağdat ve Kürdistan dâhil bütün bölgelerinde kolaylıklar sağlamaya hazırız" küstahlığını yaptı mı?Yaptı…
Neçirvan Barzani "Türkiye Kürdistan'ı tanıdı'' dedi mi? Dedi…
AKP'nin en etkili ismi Dengir Mir Mehmet Fırat "Aslında orası Kürdistan" dedi mi? Dedi…
Kapatılan DTP'nin milletvekili, yeni BDP'li Pervin Buldan 29 Mart 2009 seçimleri sonrasında "Seçimler ile Kürdistan'ın sınırları çizildi" şeklinde alçakça bir açıklama yaptı ve buna AKP herhangi bir tepki gösterdi mi? Göstermedi…
Bu örnekleri o kadar çoğaltabiliriz ki, MHP Lideri işte Türkiye üzerinde oynanan bu oyunlara dikkat çekiyor, bu kadar somut örneğe rağmen bu durumu hala komedi olarak gören zihniyetler var.
ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde hazırladığı haritalara baktığımızda Kürdistan'ın başkenti ve merkezi neresi görülüyor? Diyarbakır değil mi?
Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eşbaşkanı olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programında 16 Şubat 2004 tarihinde "Amerika'nın düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi; Diyarbakır işte bu proje içinde bir yıldız, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım." sözlerini, ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'nin 7 Ağustos 2003 tarihli Washington Post gazetesinde, "Transforming The Middle East - Ortadoğu'yu Dönüştürmek" başlıklı yazısında Büyük Ortadoğu Projesi'nin ana hedefi olarak "Fas'tan Basra körfezine kadar Ortadoğu'da bulunan 22 devletin rejiminin, sınır ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiye'nin de bunların içinde olduğunu" vurguladığı yazısını beraber değerlendiğinizde zaten bulmacanın tüm sorularını cevaplamış olursunuz.
Türkiye'nin içinden bir parçayı kopararak sözde Kürdistan'ı kurmak için yıllardır bir çaba vardır ve bu çabalar AKP iktidarı zamanında en üst dereceye gelmiş ve AKP iktidarı bizzat bu karanlık oyunlara destek vermektedir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye üzerindeki karanlık oyunlara karşı milli bir direnç göstermekte ve Türk milletini de uyandırmaya çalışmaktadır.
Vatan Gazetesi'ndeki tespitleri de bunun anlamlı bir gayretidir.
Birileri komedi arıyorsa,Türkiye'nin ciddi meseleleri üzerinden tatmin olmaya çalışmasın…. Gitsin kendisine başka komedi araçları bulsun…
146- İlk Defa bir siyasetçiye (Erdoğan’a) Peygamner benzetmesi yapıldı.

İşte Erdoğan'a 'peygamber' diyen AKP'li
03.02.2010 - 09:38 GAZATEPORT.com



TBMM’de yumruklu kavganın fitilini ateşleyen ve Başbakan Erdoğan için ‘’Peygamber’’ benzetmesi yapan kişinin AKP Aydın eski İl Başkanı İsmail Hakkı Eser olduğu belirlendi.


ANKARA - Gazeteport
TBMM’de dün gece yumruklu kavganın fitilini ateşleyen ve Başbakan Erdoğan için ‘’Peygamber’’ benzetmesi yapan kişinin AKP Aydın eski İl Başkanı İsmail Hakkı Eser olduğu belirlendi. Eser 29 Mart seçilerinde AKP’den Aydın İl Genel Meclisi üyesi olunca, İl Başkanlığı görevinden ayrılmıştı.
TBMM’de yumruklu kavga öncesi bir konuşma yapan Sağlık eski Bakanı ve MHP milletvekili Osman Durmuş, Emine Erdoğan’ın türbanı nedeniyle GATA’ya alınmaması konusunda kinayeli bir konuşma yapmış ve ‘’Siz beyaz gömlekliler, kendisine partilileri tarafından 2. Peygamber denilen Başbakanın eşini, nasıl hastaneye almazsınız’’ demişti. Bu sözlere sinirlenen Başbakan Erdoğan kendi partisinde bu tür bir yakıştırma yapanın barınamayacağını söylemiş ve ardından da yumruklu kavga çıkmıştı.
AKP Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser 14 Kasım 2009 günü partisinin merkez ilçe kongresi sırasında adaylardan Hakkı Aslan'ın düzenlediği yemekte bir konuşma yapmış ve "Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan'a biz o kadar bağlıyız ve aşığız ki, bizim için adeta ikinci peygamberdir" demişti. Yaklaşık bin 500 kişinin bulunduğu salonda partililere seslenen Eser, ‘’Bu çatı olan insanlarımızın Başbakana olan sevgisinden, saygısından kimsenin şüphesi olmasın. Biz Başbakanımızın aşığıyız, Başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamber gibidir. Başbakana ihanet etmeyi asla kabul edemem. Sevgimiz, saygımız, partimiz var olduğu sürece de devam edecektir" demişti.
VURAL KASEDİ DAĞITTI
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da iki gün sonra TBMM’de düzenlediği basın toplantısında , 'Son Osmanlı Padişahı' ve '2’nci Atatürk' pankartları açılan Başbakan Erdoğan için AKP Aydın İl Başkanı Eser’in de 'İkinci peygamber gibidir' dediğini açıklayarak Eser’in konuşmasının CD'sini gazetecilere dağıtmıştı.
Eser’in 29 Mart seçimlerinde taltif edilerek İl Genel Meclisine ilk sıradan aday gösterildiğini de kaydeden Vural, İl Başkanı’nın sözleriyle ilgili olarak savcıları da göreve davet etmişti. Vural ‘’Sen kimsin ki peygamberimize dil uzatacak, onun adını alacak, mukayese ettirecek kadar, bu milli manevi değerlerimizin içini hortumluyorsun? Burası Tayyiban Cumhuriyeti değil” demişti.
147- AKP iktidarı bir ilke daha imza attı. ET FİATLARINDA DÜNYA ŞAMPİYONUYUZ. Et Türkiyede 18-20 DOLAR, ALMANYA'DA 6-7 DOLAR. ALMANYA BİZDEN SONRA İKİNCİ sırada.
148. İlk defa AKP Hükümeti döneminde Türkiye et fiyatlarında DÜNYA ŞAMPİYONU oldu. Türkiye’de etin kilosu 18 ile 20 dolar arasında (22 Tl ile 30 TL arası) satılırken, et fiyatlarında ikinci sırada olan Almanya’da etin kilosu 6 ile 7 dolar arasınsa satılıyor. (Tüm Gazeteler)
149. İLK DEFA BİR İNSAN( ERDOĞAN) İÇİN ŞÜKÜR NAMAZI KILINMASI İSTENDİ
AKP’nin Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser’in Başbakan Erdoğan’ı peygambere benzeten sözlerinin yarattığı siyasal gerilimi yaşarken Trabzon’un OF ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı Oktay Saral’da, Erdoğan için her gün iki rekat şükür namazı kılınması çağrısında bulundu.

Saral’ın sözleri ve Erdoğan için yapılan “Peygamber” benzetmesini değerlendiren Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES) Başkanı Lokman Özdemir, “ Böyle bir yaklaşım olamaz. Bu tür yaklaşımlar İslam dinine hakarettir..” dedi. (Ortadoğu gazetesi/ 7 Şubat 2010)

Sayın EYGİ’nin aşağıdaki yazısı konu ile birebir örtüşmektedir.
SAHTE İSLAMCILAR
Konu : Ey Sahte İslâmcılar
http://www.milligazete.com.tr/makale/ey-sahte-islâmcilar-151686.htmMehmet Şevket EygiMü'min ve sâlih Müslümanlar başımın tacı olsunlar; ellerinden veeteklerinden öperim. Var olsunlar sağ olsunlar, sıhhat ve afiyetteolsunlar. Allah'ın selâmı, rahmeti, bereketi, koruması üzerlerine olsun.Allah yolunda, Peygamberin izinde; Kur'ân'a, Sünnete, icmâ-i ümmete,Şeriata, ahlâk-ı islâmiyeye uygun şekilde; ihlâsla, irfanla, hikmetle,adaletle, insafla, istikametle hizmet edenler, i'lâ-i kelimetullahedenler biz sizin peşinizdeyiz. Ayağınızın tozu olmak ne büyük şereftirbize... Konumuz Müslümanlar değil, İslâmcılardır. İslâmcıların da hepsideğildir, aşağıda zikr ettiklerimdir.* Varan1: Haram rant yiyen İslâmcılar size yazıklar olsun, iki yakanızbir araya gelmesin, tepe üstü düşün, beter olun, berbat olun! Müslümanlaraleke sürdünüz...* Varan 2: Bozuk düzenlerde bozuk işler yapılır nice b.... yenilir diyenİslâmcılar!.. Bu sapık fetvaya uymaktan dönmezseniz biz sizden, sizbizden beri olunuz, sizi gözümüz görmesin, yıkılın gidin!* Varan 3: İhalelere fesat karıştıran sahte İslâmcılar. Başlarınıza oihaleler kadar taş düşsün!* Varan 4: Vaktiyle bu düzen bozuk diyen, ellerine fırsat ve imkan geçincebozuk ve çarpık dedikleri düzenin veya sistemin haram nimetlerine açköpekler gibi saldıran sahtekâr İslâmcılar!.. Bu yolda gidersenizakıbetiniz hayr olmaz. * Varan5: Hazret-i Ömer Faruk Efendimiz Ümmetinişini görürken Ümmet mumunu yakar, kendi işini görürken kendi kandiliniuyandırırmış edebiyatı yapan, ellerine imkân geçince saçı bitmedikyetimlerin, fakir fukara halkın hukukunu çiğneyen uğurssuz İslâmcılar...Sizleri gözümüz görmesin. * Varan 6:Kur'ân'da Rabbimiz "Allah müsriflerisevmez... İsraf edenler Şeytanın kardeşleridir..." buyurmuşken, kendileriNemrud gibi, Fir'avn gibi, Neron gibi, Şeddat gibi israf, debdebe,tantana, şaşaa, ihtişam, gurur, kibir içinde yaşayan, ne oldum delisi,küçük dağları kendisi yarattı sanan türedi İslâmcılar, başınıza haramservetleriniz kadar taş yağsın!.. Varan 7: Saçlarına yün yumakları ilave edip sözde tesettüre giren dar ve rengarenk elbiseler içinde gezip tozan;erkeklerin şehvetli dikkatlerini açık hafifmeşrep karılardan fazla çekenİslâmcı sayın bayanlar!.. Ya tevbe edip dosdoğru tesettüre girin, yahutbu numaraları, bu tiyatroları bırakın. * Varan 8: Arazilere daha fazla yapı, daha fazla kat izni çıkartıp, bu yüzden oluşan rantlardan milyonlarca lira haram komisyon alan İslâmcılar!.. O haram komisyonlar size zehir olsun, zıkkım olsun!..* Varan 9: Emanetleri ehil ve layık olanla değil, kendi yaranına,yakınlarına, akrabalarına dağıtan, nepotizm yapan, emanetlere hıyanet edenİslâmcılar!.. Sizin yatacak yeriniz yoktur.* Varan 10:Bir yanda Sünnî görünen, öte yandan ne kadar reformcu,yenilikçi, bid'atçi, değişimci varsa onlarla işbirliği yapan bukalemuntıynetli İslâmcılar!.. Bu münafıklıklarınız cezasız kalır mısanıyorsunuz? * Varan 11: Haklı ve doğru uyarılardan, olumlu tenkitlerdennefret eden, yalan da olsa övgülere bayılan münafık İslâmcılar!.. Bukafayla daha ne kadar sürdürebilirsiniz bu oyunu?* Varan 12: Yâranlarını, yalakacılarını, yağcılarını, meddahlarını,pohpohlayıcılarını mükafatlandıran, onların önüne yağlı kemikler atan,övgülere doymayan İslâmcılar!.. Tarihteki benzerlerinizden hiç ibretalmaz mısınız siz?* Varan 13: Riyaset, makam, mevki, erîke, şan, şeref, ün, alkış delisiİslâmcılar!.. Hubb-i riyasetin cinsel şehvetten 360 kat fazla ve yakıcıolduğunu size hiç söylemediler mi?* Varan 14:Mukaddes dâvâmızı deve eden İslâmcılar!..* Varan 15: Allah'ın âyetlerini ucuza satan İslâmcılar!..* Varan 16: İslâm'ı ve Müslümanları yeryüzünden kazıyıp silmeye yeminetmiş harbî, militan, amansız kâfirlerle işbirliği yapan İslâmcılar!..* Varan 17: İslâm'ın ve Ümmetin önündeki en büyük engeli oluşturanİslâmcılar!..Veyl size!.. Eyvah size!.. Vah size!.. Efsus ki efsus size!..MİLLİ GAZETE,BUNLARA İSLAMCI olamazlar. Bunlara dense dense “Simit satan adama SİMİTÇİ dendiği gibi” BUNLARA DA o anlamda İSLAMCI DENİR. (M.GÜNAY SIDDIKOĞLU)..


150- Türkiye’de bir milletvekili ilk defa biz halkı fişliyoruz dedi.
'Eee... Şimdi de biz onları fişliyoruz'
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Doğan, 'Fişleme sırası bizde' dedi...
POSTA/ 20 Şubat 2010 - 17:35

Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol